Ekonomi

TBB Başkanı Alpaslan: Sıkılaştırma adımları kararlılıkla sürdürülüyor

Habertürk yayınına katılan Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Alpaslan Çakar, artık önümüzdeki dönem itibarıyla enflasyona karşı net ve kararlı bir duruş bulunduğunu, çabadaki kararlı duruşun daha da artırılabileceğini söyledi. Faiz artışlarında ve kredi politikalarında görülüyor.

İlk evini almak isteyenler için herhangi bir sorun yaşanmadığını belirten Alsapsal, ikinci evini alacak vatandaşlar için kredi almanın biraz daha zor olacağını belirtti.

Kredilerin büyüklüğüne bakıldığında konut kredisi bakiyesinin 447 milyar TL olduğu bilgisini veren Alpaslan, “Yıl başından bu yana yüzde 24 kullandırıldı. Ziraat Bankası olarak yüzde 26 kullandırıldı. Daha önce de konut kredisi kullandırıldı.” Hem yeni ev hem de ikinci el konut kredilerinde farklı düzenlemeler vardı.” BDDK şu kararı verdi: ‘Kişinin, eşinin ve 18 yaş altı çocuklarının ev sahibi olması durumunda, ikinci ev almak istediğinde kredi sürecini zorlaştıracağım.’ İlk evini alanlara yönelik teşvik uygulamaları var. Kişinin köyde olup olmadığı veya köy statüsünde olup olmadığı. “Mahalleye dönen ev varsa sistem dışında kalıyor. Bunlar bu kapsamda değil. Önümüzdeki dönem itibarıyla ikinci evini almak isteyenler için hayat biraz daha zor olacak. Çünkü krediye ulaşmaları zor olacak. Ancak ilk defa ev alacak müşterilerimiz için böyle bir durum söz konusu değil” dedi.

Seçim sonrasında fon sağlayıcılarla görüşme talebinde bulunduğunu belirten Alpaslan, “Daha önce Türkiye piyasasından çekilmişlerdi. Şimdi ‘elimizdeki fonları verelim’ dediler. Mevcut sürece, Türkiye’nin potansiyeline ve ekonomik istikrarına saygı duyuyorlar. Borsa için şunu söyleyebilirim, son dönemde çok ciddi bir hareketlilik var, şu anda 8 bin kişi civarında, geçen yıl borsada 2,8 milyon kişi vardı, şimdi 6,3 milyona çıktı. Borsaya gelen yatırımcı sayısı. Borsada hisse senetlerine ciddi bir ilgi var. Yabancı sayısına baktığımızda seçim öncesi dönemde yüzde 27 idi. Bugün itibarıyla yüzde 31. “İnsanların başına yıkıldı. Aynı zamanda hisse senedine de yatırım yapıyorlar” dedi.

“Bütçe disipliniyle hareket ettik”

“Enflasyonla mücadeleye yönelik kararları maliye politikası araçlarını kullanarak alacağımız söylendi ve buna göre politikalar geliştirildi” diyen Alpaslan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bütçe disipliniyle hareket ettik. Deprem bölgesinin milli gelire etkisi yüzde 10. Bütçeye yüzde 3 etki yaratıyor. 100 milyar dolarlık ekonomi Türkiye bütçesinin içinde. İyileşecek olan ekonomimizdir.” Bu yara, deprem etkisi hariç yüzde 3’ün sağlanması vergi düzenleme kararlarıyla yüzde 3’tür.” ‘ye geliyor.

Faiz politikası araçları uygulanmış ve makro ihtiyati tedbirler doğrultusunda kararlar alınmıştır. Artık önümüzdeki dönemde enflasyona karşı net ve kararlı bir duruş var. Enflasyonu yönetemediğimiz takdirde yatırım ortamımızı sağlıklı bir şekilde sürdürmemiz, fiyat ve finansal istikrarı sağlamamız mümkün olmayacaktır. Yatırım yapmalıyız. Yüksek maliyetli teknolojik üretimler yapmak zorundayız. Bunu ihracata dönüştürüp cari fazla verebilecek veya cari açığı yönetebilecek seviyeye ulaşmamız lazım. Enflasyonla mücadele çok kararlı bir şekilde devam ediyor. Bakanın açıklamalarında da bu kararlılık vurgulanıyor. Bir projeyi hayata geçiriyorsanız, net ve kararlı bir duruşunuz yoksa başarılı olma şansınız yoktur. Seçim sonrasına baktığımızda bunun olumlu sinyallerini görüyoruz.

“Rezervler artıyor”

Merkez Bankası rezervlerinde belirgin bir artış görüyoruz. Borçlanma yeteneğimizde artış var, borçlanma maliyetlerimizin düştüğünü görüyoruz. Bu süreç hızla ve yarın gerçekleşecek bir süreç değil. Zor ve zaman alıcı bir yoldur. Ancak kararlı bir duruş sergilersek ve gereğini yaparsak bunu aşmamak mümkün değil. OVP ile faiz, kur, enflasyon, büyüme gibi temel ekonomik parametrelerin 3-4 yıllık dönemini göreceğiz. Kişisel kanaatim enflasyonun istenilen seviyeye gelmesinin 1 yıldan fazla süreceğini düşünüyorum. Uluslararası değişkenlere, turizm gelirlerine, hammadde fiyatlarına, savaşın niteliğine bakmamız gerekiyor. Dış ve iç faktörler bağlamında değerlendirilmesi gerekiyor. olağan koşullar altındaBunun bir yıldan fazla bir sürede makul bir seviyeye ulaşacağına inanıyorum.”

Tasarruf ve yatırım birbirini dengelemez

Tasarrufların çok düşük olduğunu belirten Alpaslan, sorunun köküne baktığımızda ülkede tasarruf ve yatırımın birbirini dengelemediğini belirterek, “Tasarruflarımız maalesef düşük. Bu fark cari açık olarak karşımıza çıkıyor. Daha sonra dış şoklardan beslendiğinde maliyet enflasyonu olarak karşımıza çıkıyor. Herkes aynı kararlılık ve fedakarlıkla sürece dahil oluyor.” “Toplumsal bir uzlaşının olması gerekiyor. Bugün itibarıyla para ve maliye politikaları tamamen uyum içerisinde. Bunun sonuçlarını da görüyoruz” dedi.

“Arzı artırmamız lazım”

TBB Başkanı Alpaslan teşviklere ilişkin görüşlerini şöyle açıkladı:

“Gelecek dönem itibarıyla zaten yatırım konusunda temel bir teşvik politikası var. Arzı artırmamız lazım. Bunun için de yatırım gerekiyor. Merkez Bankası uygulaması çerçevesinde yatırım ciddi anlamda teşvik ediliyor. Kesinlikle zorlamamız lazım. döviz kazandırma süreçleri. 2 hafta önce 11 bankanın katılımıyla ihracata takviye paketi açıkladık. Bunun fiyatlaması dolar cinsindendi. 1 milyar dolar olarak belirledik. Ama 1 milyar dolardan memnun değiliz. Bu akşam verdiğimiz toplam kredi 10.5 milyar. Geçen yıl 254.2 milyar dolar ihracat yaptık. İhracatımızın en büyük pazarı Euro Bölgesi. 52 ülkeye 1 milyar doların üzerinde ihracat yapıyoruz. Ürün yelpazemiz çok geniş. Şüphesiz ihracatı zorlamak. Kredi kısıtlaması yok.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu