KAHRAMANMARAŞ’ta, depremin ardından baktığı kadını götürdüğü, evden altın ve paraları çaldığı ve polis ekiplerince firar ettiği Muğla’da yakalanıp tutuklanan Emrah Güney’in (49) ifadesi ortaya çıktı. savcılık Söz konusu para ve altının kendisine emanet edildiğini öne süren Güney, suçlamaları kabul etmedi.
Muğla İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube ekipleri, evden hırsızlık olayıyla ilgili olarak 46 AAG 185 plakalı bir otomobilin Muğla’ya girdiğini öğrendi. üzerindeki uygulama noktasında durdurulan otomobilde 4 altın yüzük, 2 çift altın küpe, 3 çeyrek altın, 1 bilezik, 1 tam altın, 2 bin 400 lira, 8 bin 150 euro ve 8 bin lira ele geçirildi. Denizli karayolu. Depremin ardından bebek baktığı yaşlı kadını Kahramanmaraş’tan çıkardıktan sonra evden altın ve paraları çaldığı ortaya çıkan Emrah Güney ile araçta bulunan annesi NG gözaltına alındı. NG, emniyetteki işlemlerinin ardından savcılık talimatıyla serbest bırakılırken, Emrah Güney adlı denetim kuralıyla serbest bırakıldı.
İTİRAZ ÜZERİNE TUTUKLANDI Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı, zanlı hakkında yeterli delil olduğu gerekçesiyle 1. Sulh Ceza Mahkemesi’ne başvurdu. Emrah Güney, itiraz üzerine gözaltına alındı ve sevk edildiği adliyede tutuklandı. Emrah Güney, adliyedeki ifadesinde, sağlık memuru olarak çalıştığı özel bir sağlık kuruluşunda baktığı Hatice Hanım’ı eşi kanser hastasıyken tanıdığını belirterek, “Başbakanımızın isteği üzerine Hatice’ye ara sıra oğlu Ahmet’e yardım ettiğini söyleyen Hatice, “Bazen ayda bir, bazen 3 ayda bir ilaçlarını almak için evine giderdim ve Ahmet kontrol etmemi isterdi. Deprem günü Ahmet beni arayıp annesinin evde kalıp kalmadığını ve evden çıkmasına yardım edip edemeyeceğini sordu. Ben de Hatice’nin evine gittim. Hatice” Hanım yerde yatıyordu. Sarılıp çantasını yanına aldım, evden aşağıya indirdim. Ahmet’in gösterdiği benzinliğe götürdüm. ‘İsmail’ isimli birine teslim ettim. Hatice bana banka kartlarını, 1500 lirayı, kimliğini ve evin anahtarını bıraktı” dedi. KARŞILAŞMA OLDUĞUNU SÖYLEDİM ‘Güney, Ahmet’in bundan sonraki süreçte kendisini her gün aramaya devam ettiğini belirterek, ‘Bir gün tam tarihini hatırlamıyorum, beni aradı ve bakmamı söyledi. evin dışardan fotoğrafını çekip ahmet’e gönderdim sonra eve girip giremeyeceğimi sordu ‘gireceğim’ deyip görüntülü arayarak eve girdim. dış kapı evin açıktı merdivenler harabeye dönmüştü eve geldiğimde yatak odasına girmemi istedi kamp çadırı olan bir yer tarif etti çadırda önemli şeyler var dedi senin paketini buldum bahsetmiştik.Bu süre zarfında sürekli sarsıntılar oldu.Ahmet’e güvendiğimi söyleyerek evden çıktım.Cumartesi günü Marmaris’e doğru yola çıktık.Bu eşyaları güvende oldukları için her zaman yanımda bulundurdum.Yolda, Çantayı anneme verdim, annem çantanın içinde ne olduğunu sordu ama ‘korktuğu için’ demedim, var dedim. içine para yatır. Altın falan demedim.” Hırsızlıktan ‘Turabi’ isimli birinin şikayetçi olduğunu söyleyince olayın çantayla ilgili olduğunu anladım ve annemdeki çantayı istedim. Arama tutanağında adı geçen polislere rastgele bir pişmanlık beyanı yapmayın. Hakkımdaki suçlamayı kesinlikle kabul etmiyorum” dedi.
